Kripto para piyasaları 2022 yılının sonlarında hala aradığı boğa sezonuna girememiş olmasına rağmen, günde yüzlerce proje piyasaya sunuluyor. Bunlardan büyük çoğunluğu zaman içinde eleniyor ve belki de büyük kayıplara sebep oluyor. Diğer kılavuzlarımızda da değindiğimiz gibi bir projeye yatırım yaparken, en azından projenin katma değerinin ne olduğuna, topluluk gücüne, ekibine ve yol haritasına bakmak gerekiyor. Elbette onlarca proje arasında tek tek tanıtım dökümanı okumak vakit alıyor ve karar vermeyi güçleştiriyor. C+Charge satın al işlemleri kılavuzunda, işlerinizi kolaylaştırmak için bu yepyeni kripto projenin detaylarına bakıyoruz.
Endüstrileşme ve küresel ölçekteki ticaret, yakıta olan ihtiyacın giderek artmasına sebep olurken doğal kaynakların kötüye kullanımı nedeniyle iklim krizi, küresel ısınma gibi sorunlar yaşanmaya başladı. Bu soruna karşı alınan önlemlerden biri de karbon kredisi protokolü. Bu protokolün bir parçası olan Elektrikli Araçlar (Electric Vehicles/ EVs) da otomotiv sektörü tarafından karbon emisyonuna karşı kurulan inisiyatiflerden biri. Hala gelişmekte olan bir sektör olarak büyük sermaye gereksinimi ya da şarj istasyonlarının hala elektriğe bağlı olması gibi sorunlar yaşıyor. Ayrıca standart bir ödeme yöntemiyle kullanılamıyor ve günlük bazda elektrikli araç kullananlar bu sektörün avantajlarından nasıl yararlanacaklarını bilmiyorlar. İşte, sürücüleri karbon kredisi ile ödüllendirmeyi amaçlayan ilk platform olmayı hedefleyen C+Charge bu konuda çeşitli ve kazançlı çözümlerle kullanıcıların karşısına çıkıyor.
Sermayeniz risk altında.
Bu Rehberde
Aşağıda detaylı olarak C+Charge hakkında bilgi vereceğiz ancak ondan önce yatırımcılar için ilgi çekici olabilecek bir diğer projeye de kısaca değinmek istiyoruz. Bunun sebebi, kripto para piyasalarda portföyünüz ne kadar çeşitli olursa aldığınız riskin o kadar az olmasıdır. Üstelik yapacağınız seçimler iyi olduğu sürece kazancınız katlanması işten bile değil. Bu nedenle 2023 yılına bomba gibi bir giriş yapan ve sosyal medyada sıkça kullanılan anket/oylama konusuna farklı şekilde yaklaşan Love Hate Inu projesi hakkında bilgi vermek istedik.
Kripto para piyasaları dar boğazdan geçiyor olsa da birçok yatırımcıya muazzam karlar bıraktığını göz ardı edemeyiz. Bu muazzam karlardan en akılda kalanı, Doge gibi meme coinlerle oldu. Fakat Doge’un parlak durumu çabuk zayıflayınca meme coinlerle oluşan topluluk desteğini isteyen ancak kullanım alanı sunan projeler gerçekleşmeye başladı. Mesela yakın zamanda Tamadoge gibi projeler, hem köpek coinleri topluluk desteğini aldı hem de oyunseverlerin harika vakit geçirmelerini sağlayarak projeyi yüksek yerlere taşıdı. Üstelik ön satış aşamasını yakalayan yatırımcılar, projeye gösterilen rağbetten fayda sağlayarak harika karlar elde etti.
İşte yine bu köpek coin furyasına dahil olan ve belki de en iyi shit coinlerden bile daha fazla kullanım alanı sunan Love Hate Inu piyasayı canlandıracağa benziyor. Yatırımlarını erken yapanlar, para kazandılarsa da istikrarlı bir gelir elde etmediklerini söylemek yanlış olmaz. Ancak Love Hate Inu gibi coinlerde durumun farklı olacağını düşünüyoruz. Bunun birden fazla sebebi olsa da bizce en önemlisi projenin günlük hayatta bir karşılığının olması ve insanlara rahatça kullanabilecekleri bir fonksiyon sunması.
Bunun dışında en belirgin özelliği dünyanın ilk web 3.0 teknolojisini kullanan oyla kazan platformu olarak kullanıcılara düşüncelerini anonim olarak belirtebilmeleri ve güvenli sonuçlar almalarını sağlaması. Dağıtık defter teknolojisini kullanan platform, sonuçların değiştirilemez ve maniple edilemez olmasını garanti ediyor. Bunun dışında, kullanıcıların oy kullanmaya başlayabilmeleri için $LHINU yerel tokenını 30 gün süreyle stake etmeleri şartı var. 30 günden sonra oylamalarda düşüncelerini ve fikirlerini söyleyenler yine yerel token karşılığı ödül alıyorlar.
Ön satış aşamasında olan $LHINU bir ERC-20 tokenı bu nedenle erken yatırım yapmak isteyen kullanıcıların, MetaMask ya da Trust Wallet gibi güvenilir bir cüzdanı projenin resmi web sitesine bağlamaları yeterli. Ardından diledikleri $LHINU adedini girerek minimum 10 adet olmak üzere satın alım işlemini yapabilirler. Şu an 0.000085$ olan token, son ön satış aşamasında 0.000145$’dan işlem görecek. Bunun yanı sıra staking ile pasif gelir elde etme, oylamalara katılma karşılığında token kazanma ve ileriki dönemde ödül olarak NFT koleksiyonlarına sahip olma gibi çok sayıda farklı avantaj erken yatırımcılarını bekliyor.
Şu an alınabilecek en iyi kriptolardan biri olan C+Charge, blok zincir teknolojisiyle çalışan EV şarj istasyonlarında eşler arası (P2P) sağlam ve güvenilir ödeme sistemi oluşturmayı hedefleyen yepyeni ve çevreci bir ödeme sistemi projesi. Bu sistem sayesinde kullanıcılara özel olarak ayrılan cüzdanla, küresel çapta şarj istasyonlarından faydalanırken ödeme yapmak mümkün hale gelecek. C+Charge projesi, her şarj ödemesi için kullanılabilen aynı isimli fayda tokenıyla güçlendirilmiş durumda. Uygulama üzerinden kullanılan cüzdan, satış noktalarının kullanım ihtiyacını ortadan kaldırarak istasyon sahibinin masraflarını azaltmaya yarıyor.
C+Charge satın al işlemlerinin avantajlı olmasının bir diğer sebebi, EV sürücülerinin sağlam bir DEX coini olarak C+Charge fayda tokenıyla yaptıkları her şarj ödemesi karşılığında C+Charge uygulamasında depolanabilen karbon kredisi kazanıyor olmaları. Karbon kredisi kazanmanın bir diğer yolu da “reflections” programı. Detaylarını aşağıda inceleyeceğimiz bu programda kısaca C+Charge ağı ve tokenı kullanılarak araçların şarj edilmesi işlemlerinin belirli bir oranının karbon kredisi satın alımında kullanılması ve elde tutulan token miktarına göre yatırımcılara dağıtılmasını kapsıyor.
C+Charge, sürücülere karbon kredisi ödülü sunan zincir ağlarda ve zincir ağlar dışında ilk platform olarak kripto ve EV sektörlerinde devrim yaratacak niteliğe sahip. Bu bakımdan en iyi altcoin projeleri arasında yer aldığını düşünüyoruz. Proje, EV şarj ödemelerine standart getirmeyi ve böylece sektörün uzun süredir hasret kaldığı şeffaflık ilkesinden yararlanmasını sağlamaya çalışıyor. C+Charge’ın, EV şarj sektöründe standart platform olarak kullanılma potansiyeli mevcut. Bu şekilde ortalama işlem gecikmelerini azaltmayı, verimliliği arttırmayı, beklenen EV büyümesini destekleyecek şekilde kapasite artışına olanak vermeyi amaçlıyor. Proje ayrıca tüm paydaşlar için kullanıcı deneyimini teşvik ederek sektörün merkeziyetsiz şekilde büyümesi ve EV sektörünün gelişmesi için çalışıyor. Bunun sonucunda ise karbon kirliliğini azaltarak gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmayı dert eden harika bir DeFi projesi olarak karşımıza çıkıyor.
Platformun, filolarını daha iyi şekilde yönetebilme arzusundaki belediyeler tarafından benimsenme olasılığı oldukça yüksek. Ayrıca kamuya açık şarj istasyonları aracılığıyla elektrikli araçları benimseyen sürücülerin bu inisiyatif programına dahil olarak karbon kredisi sahibi olmalarına ve daha iyi bir geleceğe katkıda bulunmalarına olanak veriyor. Tüm bu özellikler C+Charge satın al işlemleri için olumlu özellikler olarak değerlendirilebilir.
Diğer yatırım yapılacak coinlerde olduğu gibi C+Charge’ın da gerçek hayatta kullanım alanı sunduğunu görüyoruz. Karbon emisyonunun azaltılmasına ön ayak olan bir ağa destek vermesi, sürücülerin ve altyapıların kökten değişmesini sağlayarak çevre sorunlarını azaltmaya yönelik ilk adımlardan biri olması projenin değerini arttırırken C+Charge satın al işlemlerini daha sağlam bir zemine oturtuyor.
C+Charge, gelecekteki nesillere daha temiz bir çevre bırakmak için istikrarlı ve sürdürülebilir şarj ekosisteminin yerleşmesini önceliyor. Karbon kredisi sektörünü demokratikleştirmeyi hedef edinen bu proje, hayali olan çevre hareketini kolaylaştıran ve öne çıkaran teknolojiyi geliştirmeyi ve ayrıca temiz elektrik gücünün tüm insanlar tarafından ulaşılabilir olmasını sağlamaya çalışıyor. Üstelik sürücü ve token sahiplerine daha önceden yalnızca büyük şirketlerin tekelinde olan karbon kredisi ödüllerinin dağıtılması ve böylece EV sektöründeki kullanıcıların bu alana doğrudan dahil edilmesi yönünde çalışıyor. C+Charge platformu, karbon kredileriyle EV şarj istasyonları sektörünü harmanlayarak, blok zincir teknolojisi ve merkeziyetsiz finanstan faydalanıp müşterileri için yarar, değer, güven ve gizlilik sağlayan bir ödeme sistemi olarak geleceğin coinleri arasında yer almasıyla da kullanıcı ve yatırımcıları kendine çekmeyi başarıyor.
Bu devrim niteliğindeki proje hakkında özet bilgi verdikten sonra, hali hazırda araştırmalarını tamamlamış ve uzun vadeli coin yatırımı için bu platforma yatırım yapmaya karar vermiş okurlarımız için hızlıca C+Charge satın al işlemleriyle ilgili adımları göstereceğiz. Ardından C+Charge projesinin detaylarını incelemeye devam edeceğiz.
İlk olarak, BSC ağına destek veren güvenilir cüzdanlardan birini cihazınıza indirmelisiniz. Trust Wallet ya da MetaMask’i tercih edebilirsiniz. Cüzdanınıza BNB aktarmak için dilerseniz büyük merkezi borsalardan biriyle işlem yapabilirsiniz dilerseniz de C+Charge sitesine girerek bu platforma cüzdanınızı bağlayabilir ardından “Kart ile BNB Satın Al” seçeneğini kullanabilirsiniz.
Binance Smart Chain’de BNB kullanarak $CCHG satın alabilirsiniz. Cüzdanınızı bağladıktan sonra, “BNB ile Satın Al”a tıklayın ve satın almak istediğiniz $CCHG miktarı belirtin. Tokenlarınızı ön satış sona erdikten sonra talep edebilirsiniz.
Binance Smart Chain ile USDT kullanarak da $CCHG satın alabilirsiniz. Cüzdanınızı C+Charge platformuna bağlayın, “USDT ile Satın Al”a tıklayın ve satın almak istediğiniz $CCHG miktarını belirtin. İşlem ücretlerini (gas-fee) karşılamak için cüzdanınızda yeterli BNB olduğundan emin olun. BNB ile satın alımlarda olduğu gibi USDT satın alımlarında da tokenlarınızı ön satış sona erdikten sonra talep edebilirsiniz.
Token Detayları:
Karbon kredilerine erişimde orantısızlık sorunu
Karbon kredileri geleneksel olarak büyük şirketlerin tekelinde. Bunun sebebi karbon ayak izlerinin atmosferden silinmesi veya karbondan sakınmak için gerekli işlemlerin fiziksel olarak tamamlanması gereği. Mesela, bunlar için elektrikli araç üretmek ya da elektrikli araç şarj istasyonu kurmak gibi sermaye ve nüfuz gerektiren işlemlerin yapılması gerekliliği. Sermaye koyan ve kurulumları gerçekleştiren büyük şirketler, elbette karbon kredisi sektöründen de en çok faydalanan grupları oluşturuyorlar.
Elektrikli araç (EV) sürücülerinin karbon kredisi alamıyor olması
Elektrikli araç sahipleri, satın aldıkları bu ürün için belirli oranda gelir kredisi kazanıyorlar ancak karbon kredisi alamıyorlar. EV sahipleri, benzinli araçlara kıyasla hemen hemen aynı oranda da vergi ödüyor. Halbuki EV araç sahipleri, düzenli şekilde karbon emisyonunu azaltmaya yardımcı şarj etme gibi birtakım işlemleri günlük olarak tamamlamak zorunda. Bu sürücüler C+Charge projesi ve bir BSC tokenı olan $CCHG devreye girene kadar trilyon dolarlık sektörün de dışında tutuluyordu.
EV şarj işlemi için standart bir ödeme çözümü yok
EV şarj işlemleri düzenlemeye tabi olmayan bir sistem. Sürücüler ya da filolar istedikleri herhangi bir düzenlemeye tabi olmayan aboneliği kullanabiliyor. Genellikle bu abonelikler için konum fark etmiyor. Bu mobilite ve konuma göre ödeme farkları sürücüler arasında güvensizlik oluşturuyor. EV sahipleri yerel şarj istasyonuna doğrudan ödeme yapamıyor bunun yerine aracı bir ödeme sistemini kullanmak zorunda bırakılıyor. Bu aracılık hizmetleri de konumdan konuma değişiklik gösteriyor. Ayrıca genel geçer bir abonelik sistemi olmadığı için bu hizmetler konuma göre değişiyor bu sebeple de EV şarj sistemleri birbirleriyle müşterek şekilde çalışamıyorlar.
Ödemelerde şeffaflık sorunu
EV şarj istasyonlarında standart bir ödeme yok. Fiyatlar önceden belirlenmiş veya kamuya açık şekilde duruyulmuş değil. Benzin istasyonlarında görmeye alışkın olduğumuz benzin, dizel ya da otogaz yakıtlarının litre fiyatları şarj istasyonlarında mevcut değil. Hatta şürücüler çoğu zaman fiyatı, şarj bittiği zaman öğreniyor. Bunun yanında birim fiyatları da belirli değil. Bazı istasyon sahipleri k/w Saat için dolar kullanırken bazıları ise k/W kullanıyor. Kafa karışıklığı yaratan bu durumun şeffaf bir zemine oturtulması gerekli.
Gerçek zamanlı bilgilerin eksikliği
Elektrikli araç sürücülerinin kabusu genellikle çalışmayan bir şarj istasyonuna çekmek. Fiziksel olarak zarar görmüş istasyonlar ve yazılımdaki hatalar bu depoların çalışmamasına örnek olabilir. Bu sorunların giderilmesi için, sorumluların istasyon alanına gelmesi gerekir. Şu an hiçbir istasyon gerçek verilerler istasyondaki sorunları EV hizmet sağlayıcılarına yansıtmıyor. Bu durumda gerçek zamanlı olarak müdahale gerçekleşmiyor. Pratik olmayan bu bakım şeması müşterilerde memnuniyetsizliğe sebep olurken “şarj sorunu” fısıltı gazetesiyle yayılıyor.
C+Charge satın al işlemleriyle öne çıkan ve projenin önerdiği blok zincir tabanlı çözüm, EV şarj ekosistemini tekelden çıkarıp demokratik hale getirerek karbon kredisi sektörünün EV sahiplerine karbon kredisi kazanmaları için olanak vermesini sağlıyor. Bunu yaparken sektörde devrim yaratacak standart ve şeffaf bir fiyatlandırma ve ödeme sistemiyle müşteri deneyimini arttırmayı amaçlıyor. C+Charge uygulaması ve gerçek hayatta doğrudan karşılık bulan web 3.0 teknolojisine sahip fayda tokenı şarj istasyonlarında güçlendirilmiş bir ödeme çözümü, arızalarla ilgili anlık veri transferi ve sürücüler tarafından kazanılan karbon kredilerinin takibi için pratik çözümler üretiyor.
Özellikle enerji fiyatlarının yükseldiği, karbon emisyonuyla ilgili düzenleyici kısıtlamaların arttığı ve araba üreticilerinin her ay yeni bir EV modeli tanıttığı günümüzde enerjinin bağımsız hale gelmesi çoğu devlet yönetiminin de gündeminde yer buluyor. C+Charge ağı ve fayda tokenı piyasanın çözüm aradığı bu noktada özellikle EV şarj ağlarının güçlendirilmesi yoluyla EV devriminin yaygınlaşması açısından büyük önem taşıyor.
C+Charge projesi; EV sahiplerine, araçlarını kullanarak ve C+Charge ağına katılarak kazançlı karbon kredisi piyasasına giriş anahtarını blok zincir teknolojisi üzerinden vermeyi hedefliyor. EV sahipleri ile EV şarj istasyon sahipleri/işletmecileri arasındaki güveni, şeffaf fiyatlandırma ve istasyonlarda yaşanan sorunları gerçek zamanlı veri aktarımıyla çözerek inşa etmeyi amaçlıyor. Bu hedef ve amaçları da projenin temel özelliklerinde görmek mümkün. Gelin şimdi öne çıkan başlıklara beraber göz atalım:
Özellikle gerçek zamanlı veri aktarımı, şarj ağlarında yaşanan olası sorunların yerinde giderilmesi ve sorunların tespit edilerek bir önce müdahale edilmesine olanak veriyor. Buna, eşler arası ödeme sistemi de eklendiğinde şarj ağlarındaki ödemelerin basitleşmesi ve şeffaflığı da eklendiğinde üzerine bir de sürücülerin ve fayda tokenı sahiplerinin ödüller toplamasına olanak verildiği göz önüne alınırsa C+Charge’ın en hızlı yükselen kriptolar arasına girmesi işten bile değil.
C+Charge’ın mobil uygulaması, tüm EV sahiplerinin şarj ihtiyaçlarına cevap verebilen merkezi bir platform görevi üstleniyor. Ödemeleri yönetmenin yanı sıra, uygulama şarj süreçleriyle ilgili uçtan uca gerçekleşen tüm hareketlerin yönetildiği bir alan olarak tasarlanıyor. Uygulamada karbon kredisi takibi, sorunsuz ödemeler için farklı platformların entegre seçeneği, şarj istasyonu arama fonksiyonu, gerçek zamanlı şarj süresi göstergesi, şarj istasyonlarının teknik sorun tespiti gibi özellikler var.
C+Charge’ın kullanmayı planladığı EV şarj ekosistemi dört farklı öğeden oluşuyor. Bunlar özetle şöyle sıralanabilir:
KULLANICILAR: EV sahipleri ya da EV şarj istasyon sahipleri/işletmecileri bu grupta yer alıyor. Bu kişiler, C+Charge sistemine son kullanıcı olarak kaydoluyor ve şarj hizmetlerine gereksinim duyan kullanım durumlarını belirtiyorlar.
EV ŞARJ İSTASYONLARI: C+Charge tarafından işletilen veya +Charge’ın fayda tokenıyla desteklenen blok zincir tabanlı ödeme ağını kullanan EV şarj istasyonları ağı bu grupta yer alıyor.
C+CHARGE UYGULAMASI: Merkezi mobil uygulama C+Charge uyumlu en yakın şarj istasyonlarını kullanıcılarına gösteriyor. Kullanıcıların cüzdanlarını depolamasına olanak veriyor, bu şekilde kullanıcılar şarj işlemi için rahatça ödeme yapabiliyorlar. Uygulama üzerinde ayrıca şarj geçmişini ve kazanılan karbon kredilerini görmek mümkün. EV sahipleri için bir de tüm şarj istasyonlarının çalışma durumu, karbon kredisi yönetimi ve gerektiğinde fiyat değişikliği yapma özelliği bulunuyor.
BLOK ZİNCİR KULLANIMI: Akıllı kontrat kullanarak gerçekleştirilen işlemler için şeffaflık sunan ve saldırılara karşı güvenlikli herkese açık tutulan kayıtlar, geleneksel kayıtlara göre çok daha verimli ve masrafları daha az. Buradan yola çıkarak akıllı kontratları devreye sokan C+Charge tüm bu özelliklerden faydalanan harika bir NFT projesi olarak da işlev görüyor. Projenin NFT tarafını aşağıda detaylı şekilde inceleyeceğiz.
C+Charge satın al işlemleri neden iyi bir yatırım olabilir konusuna bakarken dikkat edilmesi gereken ilk nokta projenin son derece karlı ve henüz tam olarak keşfedilmemiş karbon emisyon alanına hitap ediyor olması. Ayrıca gerçek hayattaki sorunlara çare olması açısından bir de blok zincir teknolojisinin güvenirliliğini sistemine entegre ettiği için ön satışlı bu projenin ileriki günlerde adından söz ettireceğine inanıyoruz. Şimdi gelin C+Charge’ın neden iyi bir yatırım olabileceğine bakalım.
İleriki zamanlarda elektrikli araçların kullanımının artmasıyla beraber şarj istasyonları çok yaygın ve önemli hale gelecek. C+Charge uygulaması, bu şarj istasyonlarının farklı bölgelerdeki çalışma durumuyla ilgili gerçek zamanlı verileri aktarabilme özelliğine sahip. Bu sayede istasyonlardaki sorunlar kısa süre içinde tespit edilebilir ve gerektiğinde fiziksel olarak hızlıca müdahale edilebilir durumda olacak. C+Charge, şarj istasyonlarıyla gerçek zamanlı iletişime geçerek uzaktan müdahaleye de olanak vereceği için EV sahiplerinin daha iyi bir deneyim yaşamasına olanak veriyor.
Bu verilerle hareket eden EV sahipleri çalışmayan istasyonlarda boşa vakit geçirmekten ya da sıra beklemekten kurtuluyorlar. Uygulama ayrıca EV sürücülerini en uygun ve en yakın istasyona da yönlendirme özelliğine sahip. Blok zincir ile desteklenen gerçek zamanlı bilgiler, EV sürücülerinin zamandan tasarruf etmesine ve ağın maksimum verimlilikte kullanılmasına olanak veriyor.
C+Charge ekosistemi, yerel fayda tokenı ve DeFi coin almak isteyenler için harika bir alternatif olan $CCHG ile güçlendiriliyor. Bu token, C+Charge ile yönetilen şarj istasyonlarıyla beraber platformla ortaklık kuran istasyonlarda kullanılıyor. C+Charge yönetimli şarj istasyonlarında, yük şalteri, power metre ve nod bilgileri yer alırken kullanıcılara ödemeler için dijital cüzdan sunuluyor. Kullanıcılar ayrıca mobil uygulama üzerinden C+Charge token bakiyelerini kontrol edebiliyor, diğer ödeme yöntemleri ve karbon kredisi bakiyesini yönetebiliyorlar.
Şarj istasyon sahipleri, blok zincir teknolojisini kullanarak dalgalanabilen elektrik fiyatlarını izleyebiliyor ve maksimum karı elde etmek için şarj ücretlerini değiştirebiliyorlar. Tüm eşler ya da zincir düğümleri bu işlemleri gerçekleştirebiliyor ve işlem detayları bir araya gelerek bloğu oluşturuyor. Bloklar, zincire eklenmeden önce ve zaman bilgisi işlenmeden önce oy birliği ile doğrulanıyor. Bu noktaya kadar olan süreçte bloklar ve taşıdıkları veriler değiştirilemiyor. Bu nedenle C+Charge, istikrarlı ve güvenilir şarj ve ödeme işlemleri için sektörde öncü rol üstleniyor haliyle yeni çıkan kriptosu $CCHRG da bu popülariteden nasibini alacak gibi duruyor.
Elektrikli araçlar daha çok büyük şehirlerde kullanılıyor. Sınırlı mesafe sürüşünün sorun olmadığı ve genellikle masrafların yüksek olduğu yerlerde düşük ücretlerle çalışmasından dolayı bu tür yerlerde daha çok tercih ediliyor. Büyük şehirlerde otoparkların çoğunluğunun plaza, site veya AVM’lerin yer altında olmasından dolayı şarj istasyonlarını burada görmek pek mümkün olmuyor. Evde şarj etmenin de seçenek olmadığı durumlar neticede elektrikli araç sahiplerinin başını ağrıtıyor. AVM ya da site yönetimleri henüz bu şarj istasyonlarına yatırımı düşünmüyor olsalar da ileriki günlerde bu araçlara olan talebin artacağı düşünüldüğünde bu otoparkların büyük yatırım alanları olacağını düşünen C+Charge projesi, uygulamayla yapılacak ödemelerde POS sistemleri gibi ilave yatırımlara gerek olmadan bu araçlara ev sahipliği yapılmasının önünü açacağını iddia ediyor. Sonuçta tek ihtiyaç olan blok zincir kullanımı olacağından site yönetimleri C+Charge uygulamasını ve şu an ucuz bir kripto olan $CCHG tokenını rahatlıkla kullanarak elektrikli araç sahiplerinin ihtiyaçlarını giderebilir ve hatta bu işten kar sağlayabilir duruma gelecekler.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) dünyada 1.8 milyon şarj istasyonu olduğunu tahmin ediyor. Dünya çapında 20.000 şarj istasyonuyla Chargepoint en çok tanınan ve en büyük şarj istasyonu sahibi ve işletmecisi. Bu rakam, toplam piyasa ederinin yalnızca %1’ini oluşturuyor. Sektörde bulunan çok sayıda rakip ve şeffaf olmayan fiyatlandırma konusu göz önüne alındığında kullanıcı deneyimleri her şarj operatörüne göre değişiklik gösteriyor. Bu da C+Charge’ın sektörün farklı aktörleri arasında bir köprü görevi görmesine olanak tanıyor. C+Charge uygulaması, dünya çapında tüm istasyonlardaki kullanıma uygun ve bunlarla bütünüyle uyumlu. Bu sebeple proje, mevcut istasyon sahipleriyle ortak olma konusunda büyük bir potansiyel olduğunu düşünüyor.
Günümüzde projelerin sürdürülebilir olması çok önemli. İdeal olarak şarj istasyonlarının da temiz ve yenilenebilir enerjiyle çalışması en ideali. C+Charge, güneş gücüyle çalışan şarj noktası üreticileriyle ortaklık kurarak şarj işlemini elektrik şebekesinden kurtarmayı ve sürdürülebilir olmasını sağlıyor. C+Charge ağı için en iyi şarj yöntemi bu, çünkü yenilenebilir enerjiye önem veren ve bunu teşvik eden bir şirket olarak şarj istasyonlarında da aynısını uygulamak gerektiğini düşünüyor.
C+Charge, kullanıcıları için farklı bir yönden avantaj sunan NFT’leri devreye sokmayı düşünen bir proje. Uygulama üzerinden kullanıcıların, “reflection programı” denen sistemle araç şarj ederek ve $CCHG token tutarak kazandıkları karbon kredilerinin tamamıyla NFT oluşturmalarına olanak veriliyor. C+Charge’ın kimliğinin bir bölümü gerçek hayat fayda ve kullanımına odaklanırken NFT satın almayı düşünenler için de değer ve sanal ortamda kullanım alanı sunmasıyla övünüyor.
Elbette NFT kullanımı projeye çok daha geniş bir avantaj sunuyor. Özellikle markalaşma ve promosyon konularında C+Charge ağının araba üreticileriyle ortaklaşa bir NFT platformu kurması ve diğer paydaşların elektrikli araçları da işin içine katarak özel ve sınırlı sayıda NFT oluşturmalarına izin vermesi için çalışmalar sürüyor. Bu çalışmaların elektrikli araçlar sektöründe C+Charge’ın kimliğini genişleteceği ve herkes için sürdürülebilir bir mobilite alanı açacağına kesin gözüyle bakılıyor.
C+Charge ağı ve uygulaması, OCPP 2.0 uyumlu ve dünya çapındaki şarj istasyonlarını işleten evrensel standartla entegre. Bu özellikleri sayesinde C+Charge potansiyel olarak tüm dünyada şimdilik 1.8 milyon olduğu tahmin edilen şarj istasyonuna entegre olarak sorunsuz çalışıyor.
Sürücüler için şeffaf fiyatlandırma sağlayan blok zincir tabanlı bir ağ ve uygulama. Beklenmedik, gizli ya da kafa karıştırıcı ücretler yer almıyor. Üstelik fiyat belirsizliği problemi de yok. Daha iyi bir kullanıcı ve müşteri deneyimi sağlayan ağ genelinde tam şeffaflık bulunuyor.
Elektrikli araç sahipleri, C+Charge ağını ve fayda tokenını kullanarak elektrikli araçlarını şarj edebiliyor. Buna ek olarak bu ağ üzerinden şarj ettikleri araçları sürdükçe karbon kredisi kazanıyor. Bu ücretsiz kripto para kazanmanın hem bir diğer yolu hem de alternatifi. C+Charge, token sahiplerinin “reflection” programı ismindeki ödül sistemi aracılığıyla karbon kredisi biriktirmesine olanak tanıyan yeni bir yöntem sayesinde kullanıcıların yaptıkları işlemlerin %1’i, orantılı olarak token sahiplerine dağıtılacak olan karbon kredilerinin satın alınması için tahsis edilecek.
C+Charge EV sektöründe boy gösteren çok sayıda köklü şirketle birlikte çalışıyor. Mesela şarj ekipmanları tedariği için Phihong ile ortaklık kurulmuş durumda. Phihong, otomotiv endüstrisindeki en büyük isimlere şarj ekipmanları sağlayan lider üretici firma. Bunun dışında AmpUp ile teknik destek konularında ortaklığı var.
C+Charge satın al işlemlerinin iyi bir yatırım olarak düşünülmesinin başka bir sebebi ise Flowcarbon ile oluşturdukları stratejik ortaklık. Bu ortaklık sayesinde proje, Flowcarbon’un Goodness Nature Tokenı ($GNT) ile tokenlaştırılmış karbon kredisi oluşturulmasına destek oluyor. C+Charge uygulaması kullanarak elektrikli araçlarını C+Charge ortak istasyonlarında şarj eden elektrikli araç sahipleri ya da sürücüleri bu işlemden ortaya için işlem ücretlerinden $GNT token elde edebiliyorlar. Ayrıca tplen sahipleri ellerinde bulundurdukları token adedine göre değişen karbon kredileri de kazanıyorlar.
Ek olarak kendi sistemlerine C+Charge’ı dahil etmek isteyen çok sayıda şirketle de görüşmelerini sürdürüyor.
C+Charge satın al işlemlerinde ekosisteminin yepyeni bir özelliği büyük bir avantaj olarak karşımıza çıkıyor. Bu projede, ücret ödemek üzere kullanılan tokenların dolaşımdan çıkarılarak ağ üzerindeki arz ve talebi sürekli kılınıyor. Şarj istasyonu sayısı arttıkça sistemden çıkarılan token sayısının artacağı ve böylece proje ile bu kripto paraya organik destek sağlanacağı belirtiliyor.
Projenin yerel tokenı $CCHG şu an ön satış aşamasının ilkini gerçekleştiriyor. Bu etkinlikte toplam tokenın %40’ının satılması planlanıyor. Proje ekibinin ilk ön satış için belirlediği token fiyatı ise 0.013$ seviyesiyle proje para birimini bol sıfırlı coinler arasına yerleştiriyor.
Ön Satış Aşamaları:
Proje ekibi toplam token dağılımının %40’ını token satışlarına, %15’ini ekosistemin geliştirilmesine, %10’unu topluluğa (staking, airdrop etkinlikleri ve hediyeler), %8’ini listelenme ve merkezi ve merkeziyetsiz borsa fonlarına, %7.5’ini ortaklıklara, %5’ini kuruculara ve ekibe, %5’ini özel satışa, %5’ini çevre ve bağış etkinliklerine, %2.5’ini danışmanlığa ve %2’sini erken satışlara ayırmış durumda.
C+Charge satın al işlemlerini gerçekleştirmeden önce kontrol ettiğimiz bir diğer konu ise proje ekibinin güvenilir olup olmadığı ve aynı zamanda projenin bağımsız denetçiler tarafından doğrulanıp doğrulanmadı oldu. Edindiğimiz sonuçları aşağıda paylaşıyoruz:
C+Charge Proje Kurucu Ortaklarından Ryan Fishoff, Ryan Tomas, Mark G. Gomez’in yanı sıra harika bir özgeçmişe sahip İş Geliştirme Direktörü Tanya Gullick, Pazarlama Danışmanı Barami YodKhampa gibi farklı alanlarda yetkin ve deneyimli bir ekibe sahip.
C+Charge ayrıca SolidProof tarafından tam denetime tabi ayrıca Coinsniper tarafından Müşterini Tanı doğrulamasından geçerek onaylanmış bir proje.
C+Charge satın al işlemleriyle ilgili olarak, kıymete binmesi oldukça muhtemel bir STO olduğu değerlendirilmesi yapılabilir. Şu sıralar projenin piyasaya girişi şerefine büyük bir etkinliğin gerçekleştiğini de kılavuzumza ekleyelim. 50.000$ kazanma şansının bulunduğu bu etkinlik için birden fazla çekiliş hakkı elde edebilirsiniz. Bunun için, projenin istediği bazı basit görevleri yerine getirmeniz kafi. Mesela, cüzdanınızı platforma bağlamak, Twitter’da projeyi takip etmek, arkadaşlarınızla paylaşmak vb. basit işlemlerle bu büyük ödül çekilişinde daha fazla kazanma şansı yakalamanız mümkün.
Hem bu tür etkinlikleri yakalamak hem de projeyle ilgili yeniliklerden ve duyurulardan anında haberdar olmak için projenin resmi sayfasına bakabilir Twitter hesaplarını takip edebilir ya da Discord veya Telegram kanallarına abone olabilirsiniz.
Öncelikle karbon emisyonu ve ayak izlerinin azaltılması giderek gerçek hayatta kendine yer bulan ve gelişen bir sektör. Özellikle dünya ve çevreyle ilgili yaşanan sorunlar arttıkça ve iklim krizi daha fazla ülkenin gündemine girdikçe bu alandaki farkındalık ve dolayısıyla ürün gamı artacak. C+Charge projesinin gerçek hayatta karşılık bulması, pratikte uygulanabilir olması gibi faktörler oldukça olumlu. Bunun yanı sıra karbon kredilerinin büyük şirketlerin tekelinden kurtulması, elektrikli araçların asıl öznesi olan sürücü ve araç sahiplerinin de bu pastadan pay almalarına olanak sağlaması açısından proje bir devrim niteliğinde. Özellikle ileriki dönemlerde elektrikli araçların yaygınlaşmasını takiben bu tür yatırım ve yatırım araçlarının daha çok rağbet göreceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Love Hate Inu - Web 3 Tabanlı İlk Oyla Kazan Kriptosu
Puanımız
$CCHG token nedir? $CCHG token, C+Charge projesinin ana fayda tokenıdır. Bu token, dünya çapında binlerce hatta milyonlarca şarj istasyonunda araçlarını şarj etmek isteyen sürücü veya araç sahiplerinin kullanımına sunuluyor. Bu tokenı ellerinde bulunduran yatırımcılar ise karbon kredisi kazanıyorlar. Sürücüler ve araç sahipleri de C+Charge ağıyla araçlarını şarj ettikleri ve bu araçları sürdükleri için karbon kredisi kazanabiliyorlar. C+Charge satın al işlemi, iyi bir yatırım olur mu? C+Charge karbon emisyonu ve karbon kredisi sektörünün elektrikli araçlar ayağındaki eksiklikleri blok zincir teknolojisiyle harmanlamayı vadediyor. Hem karbon offset hem de blok zincir geleceğin sektörlerinden olduğu için bu projeye yatırım yapmak elbette ki şu şartlar altında oldukça avantajlı görünüyor. Yine de kripto para piyasaları için her zaman dediğimiz gibi, yalnızca kaybetme riskini alacağınız tutarlarla yatırım yapmanızı tavsiye ederiz. C+Charge token sahipleri, karbon kredilerini nasıl alıyor?
$CCHG token, C+Charge projesinin ana fayda tokenıdır. Bu token, dünya çapında binlerce hatta milyonlarca şarj istasyonunda araçlarını şarj etmek isteyen sürücü veya araç sahiplerinin kullanımına sunuluyor. Bu tokenı ellerinde bulunduran yatırımcılar ise karbon kredisi kazanıyorlar. Sürücüler ve araç sahipleri de C+Charge ağıyla araçlarını şarj ettikleri ve bu araçları sürdükleri için karbon kredisi kazanabiliyorlar.
C+Charge karbon emisyonu ve karbon kredisi sektörünün elektrikli araçlar ayağındaki eksiklikleri blok zincir teknolojisiyle harmanlamayı vadediyor. Hem karbon offset hem de blok zincir geleceğin sektörlerinden olduğu için bu projeye yatırım yapmak elbette ki şu şartlar altında oldukça avantajlı görünüyor. Yine de kripto para piyasaları için her zaman dediğimiz gibi, yalnızca kaybetme riskini alacağınız tutarlarla yatırım yapmanızı tavsiye ederiz.
Nesli Özgüvener İstanbul'da yaşayan bir yazar, analist ve yatırımcıdır. Finans piyasalarında sahip olduğu 12 yılı aşkın deneyimle kripto para piyasalarındaki yenilikleri ve güncel haberleri bu deneyimiyle harmanlayarak ilgilisine sunar.